Müze sözcüğü Yunanca ”mouseion” kelimesinden türemiştir. Bu, ”ilham perilerinin yaşadığı yer” veya ”bilimler tapınağı” anlamına geliyor. İlk müzenin M.Ö. 300’lü yıllarda, İskenderiye’de I. Ptolemaios (M.Ö. 323-289) tarafından kurulduğu kabul edilir. Orta Çağ boyunca Avrupa’da kralların ve asillerin şatolarında saklanan değerli sanat eserleri daha sonraları sergilenmeye başlanmıştır. Çünkü saraylarda oluşan bu koleksiyonların bakımı ve korunması sorunlar yaratmaktaydı. Avrupa’da 15. yüzyıldan sonra bazı kraliyet koleksiyonlarının sınırlı da olsa ziyarete açıldığı bilinmektedir. Bu ziyaretçiler çoğunlukla özel misafirlerdi. Rönesans dönemi düşünürlerinin Orta Çağ öncesi bilgiye ulaşma çabası sonunda, tarihe tanıklık eden eserlerin değerli olarak kabul edilmeleri, bunların sistematik biçimde toplanarak, biriktirilmesine olanak sağlamıştır.
Halka açılan ilk müze 1683 yılında Oxford’da açılmıştır. Ashmolean adlı bu müzenin botanik ve tabiat bölümleri vardı. Halka açılan ilk müzelerden biri de Louvre Müzesi’dir. Fransa’da XIV. Lui zamanında saraydan getirilen birçok eser, Louvre Sarayı’na taşınarak sarayın bir bölümü müze haline getirilmiş ve 1793 yılında halka açılmıştır. İngiltere’de, müzecilik tarihinde ilk olarak planlanan orijinal yapısı ile British Museum kurulmuştur. Kurucusu Sir Hans Sloane, kendi özel koleksiyonunu bağışlamış, perlementodan yardım alarak müzenin inşasına girişmiştir. Müze 1759 yılında açılmıştır. Müzenin; sikke ve madalyon, Mısır, Yunan, Roma, Orta Çağ ve Geç Dönem Doğu, Prehistorik, Batı Asya, Etnografya ve kütüphane gibi bölümleri bulunmaktadır.
Berlin’deki ilk müze binasının kurulması çalışmaları 1797’de başlamış ve müze 1830’da ziyarete açılmıştır. Yunanistan, Mısır, Anadolu ve dünyanın diğer ülkelerinden zengin koleksiyonların sergilendiği Berlin Müzesi, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Doğu kesimde kalmıştır. Bergama Sunağı, Milet Agorası parçaları buradadır. Batı Berlin/Dahlem’de 1950’den sonra büyük bir müze kurulmuştur. Bu müzenin zengin etnografya koleksiyonları, Asya (Orta Asya-Uygur), İslam ve Hint sanatları gibi bölümleri bulunmaktadır. Sergileme tekniği bakımından çok başarılı bir müzedir.
Rusya’da müzecilik 18. yüzyılın başlarında gelişmiştir. Çar I. Peter, hazinesini zenginleştirmek için yaptırdığı kazılar, zengin silahlar; Kremlin Sarayı Silahlar Müzesi’nin kurulmasına yol açmıştır. Daha sonra Puşkin Müzesi ile Ermitaj Müzesi kurulmuştur.
Amerika’da ilk müze 1750 yılında Harward Üniversitesi’nde açıldı. Bunu diğer müzeler izledi. Avrupa’nın birçok başkentinde daha sonra milli müzeler ve galeriler kurulmaya başlandı. İspanya’da Madrid, İtalya’da Uffizi Galery halka açılan önemli müzelerdir.
Sanayi ve teknolojinin getirdiği yeni hayatta, geleneksel kültür unsurlarının yok oluşunu önlemek için; etnografya ve açık hava müzeleri kurulmaya başlanmıştır. ilk etnografya müzesi 1841 yılında Kopenhag’da kurulmuştur. Skansen (Stockholm) (1872) ile Folk Museum (Oslo) (1884) açık hava müzelerinin öncüleri olmuştur.
Kültürel değerlerin korunmasında ve geleceğe taşınmasında önemli rol oynayan müzecilik olgusu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de koleksiyonculukla başlamıştır. Gerçek anlamda Türk Müzeciliğinin temeli İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin temelini de oluşturan Mecma-ı Asar-ı Atika’ya (Eski Eserler Koleksiyonu) dayanmaktadır. Padişah Abdülmecit'in 1845 yılında Yalova’ya gerçekleştirdiği gezi sırasında gördüğü Doğu Roma yazıtlarını İstanbul'a naklettirmesi üzerine eserler 1846 yılında Osmanlı Devlet adamı Ahmet Fethi Paşa tarafından o güne kadar silah deposu (Harbiye Ambarı) olarak kullanılan Aya İrini'de toplatılmaya başlandı. Müze, Mecma-i Eslihai Atika ve Mecma-i Asar-ı Atika olmak üzere iki bölüm halinde düzenlenmiş, kuruluşu daha eski dönemlere dayanan Mecma-i Eslihai Atika bölümü Harbiye Askeri Müzesi’nin temelini oluşturmuştur. Mecma-ı Asar-ı Atika koleksiyonu Sadrazam Ali Paşa döneminde düzenlenmiş ve 1869 yılında dönemin Maarif Nazırı Saffet Paşa tarafından Müze-i Hûmayun (İmparatorluk Müzesi) adıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk müzesi kurulmuştur. Aynı yıl, ilk müze müdürü olarak Galatasaray Lisesi öğretmenlerinden Edward Goold görevlendirilmiştir. Ayrıca vilayetlere bir genelge gönderilerek çevrelerindeki bütün tarihi eserlerin tahrip edilmeden müzeye iletmeleri istenmiştir. Bunlara ek olarak aynı yıl içerisinde ilk Asarı Atika Nizamnamesi yürürlüğe girmiştir. Müzede toplanan eserlerin sayısının gittikçe artması sonucu yeni bir bina arayışına başlanmış ve müzenin Çinili Köşk’e taşınmasına karar verilmiştir. Çinili Köşk’e taşınan Müze 1880 yılında faaliyete geçmiştir. Müzenin Çinili Köşk’e taşınmasından sonra Müze Müdürü Anton Dethier’in ölmesi üzerine yeni müdür arayışları başlamış, Türk Müzecilik tarihinde önemli bir yere sahip olan Osman Hamdi Bey 11 Eylül 1881 tarihinde bu göreve atanmıştır.
İstanbul dışında Anadolu’daki bazı şehirlerde de müze kurma çalışmaları başlatılmıştır. 1902’de Konya’da, 1904’de Bursa’da yeni müzeler kurulmuştur. Yabancı arkeolog ve uzmanlardan yararlanılarak müze koleksiyonlarının kayıt, katalog ve sergilemeleri geliştirilmiştir. Kısacası bu dönemde müzeciliğin saklama ve depolamadan daha önemli olan koruma, kayıt tutma, düzenli sergileme faaliyeti ülkemizde hızla gelişmiştir. Ayrıca bu dönemde Türkler tarafından birçok kazı çalışması yapılmıştır. 1910 yılında Osman Hamdi Bey’in ölümünden sonra müze müdürlüğüne kardeşi Halil Edhem getirilmiştir. Müdürlük süresi boyunca Edhem Bey, yabancı uzmanlardan da faydalanarak bilimsel yayınlar çıkartılmasına odaklanmıştır. 1912-1914 yılları arasında Gustav Mendel’in yaptığı üç ciltlik “Catalogues de Sculptures Grecgues, Romaines et Byzantines” isimli taş eserler katalogu Müzey-i Hümayun’u dünyaya tanıtan yapıt olmuştur. 1914 yılında Türk ve İslam eserleri için Evkaf-ı İslamiye Müzesi, Süleymaniye Camii’nin imaretinde açılmıştır.
Ülkemizde bir sanat müzesi kurulması yönündeki çalışmalar ilk kez XIX. yüzyıl sonlarında başlatılmıştır. Güzel Sanatlar Okulunun (Sanayi-i Nefise Mektebi) kuruluşuyla da yakından ilgisi olan bu girişimin sonunda bir koleksiyon oluşturulmaya başlanmış ancak, müzenin açılışı gerçekleştirilememiştir. 1883’te açılan Güzel Sanatlar Okulu’nun öğrencilerinin eğitimini desteklemek ve bilgi, görgülerini artırmak amacıyla bir resim koleksiyonu ile bu koleksiyonun sergileneceği bir resim salonu oluşturulması düşüncesi, sanat koleksiyonları için de bir başlangıç olmuş ve Elvah-ı Nakşiye olarak anılan resim koleksiyonu da bu amaçla meydana getirilmiştir. Ancak ilk sanat müzesi, Cumhuriyet’in ilanından sonra, 1937 yılında Atatürk’ün emriyle kurulan İstanbul Resim ve Heykel Müzesi olmuştur.
Cumhuriyet döneminde Müzeler, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde bulunan ve sonradan adı “Âsâr-ı Atika ve Müzeler Müdürlüğü” olan Hars Müdürlüğüne bağlanmış, daha sonra 1944’te “Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. 1924 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla, Topkapı Sarayı’nın mevcut koleksiyonu ile müze olarak ziyarete açılması kararı alınmıştır. Atatürk’ün Ankara’da bir Hitit Müzesi’nin açılmasını istemesi üzerine 1923 yılında Kurşun Han ve Mahmut Paşa Bedesteni Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onarılarak Ankara Arkeoloji Müzesi olarak açılmış ve 1967 yılında yeniden düzenlenerek müzedeki eserlerin çeşitliliği de göz önünde bulundurularak adı Anadolu Medeniyetleri Müzesi olarak değiştirilmiştir.
Cumhuriyet döneminde yapılan ilk müze binası Ankara Etnografya Müzesi olup, inşasına 1925 yılında başlanmış ve 1930 yılında ziyarete açılmıştır. 1925 yılında çıkarılan Kanunla kapatılan tekke, türbe ve zaviyelerdeki eşya ve eserlerin çoğu Ankara Etnografya Müzesinde sergilenmeye başlanmış, halk yaşamından kesitler sunmak amacıyla törensel ya da günlük eşyalar kullanılmıştır. Diğer taraftan Konya Mevlana Türbesi Atatürk’ün isteği üzerine kapatılmayarak koleksiyonları ile birlikte müze haline dönüştürülmüştür.
Cumhuriyetin ilk yıllarında adı geçen müzelerimizin dışında, Anadolu’nun birçok ilinde yeni müzeler açılmış ve ülke çapında yaygınlaşması sağlanmıştır.
Telif Hakkı © 2024 izmirmüzeleri - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.